BAĞIMLILIK NEDİR ?
Pek çok insan bağımlılığı kişisel bir zayıflık sorunu olarak görür. Kendini tatmin etmek için başlar, isteksizlik veya durmak için yeterli irade eksikliği nedeniyle de devam edebilir.
Bununla birlikte, tıp ve bilimsel topluluklarda, zevk arayışının yalnızca bağımlılığı tetiklediği düşüncesi yok olmuştur. Hem klinisyenler hem de bilim insanları şimdi bir çok insanın hem fiziksel hem de duygusal rahatsızlıktan kurtulmak için potansiyel olarak bağımlılık yaratan faaliyetlerde bulunduğunu düşünüyor. İnsanlar tipik olarak kendilerini daha iyi hissetmek için psikoaktif deneyimler yaşarlar. Bağımlılığın kökleri, duygu arayışı ve kendi kendine ilaç alma gibi faaliyetlerde bulunabilir.
İnsanlar gündelik konuşmalarda bağımlılıktan bahsediyorlar, kendilerine gelişi güzel bir şekilde “çikolata bağımlıları” veya “işkolikler” diyorlar. Ancak bağımlılık, klinisyenlerin hafife aldığı bir terim değildir.
Bağımlılığın gözden geçirilmiş bir görünümü :
Kumar problemlerini uyuşturucu veya alkol problemi ile aynı kategoride gruplamak garip görünebilir. Ancak bağımlılık uzmanları, her biri belirli bir maddeye veya etkinliğe bağlı birden fazla bağımlılık olduğu fikrinden uzaklaşmaya başlıyor. Aksine, “Bağımlılığın Sendrom Modeli”, birden çok ifadeyle ilişkili bir bağımlılık olduğunu öne sürüyor. Bir bağımlılık nesnesi neredeyse her şey olabilir. Bağımlılığın gelişmesi için, uyuşturucunun veya aktivitenin bir kişinin öznel deneyimini istenen yöne kaydırması gerekir. ( daha iyi hissetmek için ).
Çeşitli bilimsel gelişmeler, bu ortak ve karmaşık soruna dair çağdaş anlayışımızı şekillendirmiştir. Örneğin, beyin görüntüleme teknolojileri, beynimizin alkol ve diğer uyuşturucular gibi psikoaktif maddeleri sindirmekten veya kumar, alışveriş gibi davranışlarda bulunmaktan kaynaklanan farklı zevkli deneyimlere benzer şekilde tepki verdiğini ortaya çıkardı.
Bu bulgular, bağımlılık nesnesinin (yani belirli madde veya davranışın) daha önce inanıldığından daha az önemli olduğunu göstermektedir. Aksine, yeni düşünce, bağımlılığın işlevsel olduğu inancını yansıtır. Bağımlılık, bir kişi ile bir nesne veya etkinlik arasındaki ilişkidir. Bağımlılıkla, nesne veya faaliyet giderek daha önemli hale gelirken, daha önce önemli olan faaliyetler daha az önemli hale gelir. Nihayetinde bağımlılık, dürtüyle hareket etmek ile bu dürtüye direnmek arasındaki karmaşık mücadeleyle ilgilidir. Bu mücadele sağlık, aile, iş ve günlük yaşamın diğer faaliyetleriyle ilgili acılara neden olduğunda, bağımlılık söz konusu olabilir.
Bağımlılıktan kurtulmak için bir çok yol vardır ve bu zaman alabilir.
Bağımlılık, kronik ve sıklıkla tekrarlayan bir hastalıktır. Genellikle diğer duygusal problemlerden önce gelir. Bununla birlikte, insanlar bağımlılıktan genellikle kendi başlarına kurtulabilirler. İnsanlar kendi başlarına değilse, sosyal ağlarının veya bir tedavi sağlayıcısının yardımıyla iyileşebilirler. Genellikle, bağımlılıktan kurtulmak birçok girişim gerektirir. Bu, hayal kırıklığı ve çaresizlik duygularına yol açabilir. Sigara içmek genellikle değişmesi en zor bağımlılık ifadelerinden biri olarak kabul edilir. Yine de, sigarayı bırakanların büyük çoğunluğu kendi başına bırakmıştır. Bir bağımlılığın üstesinden gelme sürecinin genellikle birçok girişim gerektirdiğini hatırlamak önemlidir. Her girişim, deneyimi değiştiren önemli bir öğrenme fırsatı sağlar ve zorluklara rağmen, insanları kurtarmayı hedeflerine yaklaştırır. Bağımlılığa giden birçok yol olmasıyla beraber, iyileşmenin de birçok yolu vardır. Bağımlılıktan kurtulmayı inişli çıkışlı beş yıllık bir süreç olarak düşünün; yaklaşık beş yıl sonra hayat çok farklı olabilir ve olacaktır. Hayat yaşamaya değer hale geldikçe bağımlılık etkisini yitirir.
