VİDEO OYUNLARI VE SOSYAL MEDYANIN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırma, düzenli şekilde video oyunu oynayan erkek çocuklarının ileride depresyona girme ihtimalinin daha düşük olduğunu gösterdi. Ayrıca, sosyal medyada daha çok zaman geçiren kız çocuklarının ileride depresyon belirtileri gösterme ihtimalinin daha yüksek olduğu belirlendi.
Bilim insanları, araştırmadaki erkek çocukların kızlardan daha fazla video oyunu oynadığını, kız çocuklarınınsa erkeklere göre sosyal medyayı daha sık kullandığını belirtip bu durumun sonuçları etkileyebileceğini söyledi.
Tıp dergisi Psychological Medicine’da yayımlanan araştırmanın yazarı, İngiltere’deki College London Üniversitesi’nde doktora öğrencisi Aaron Kandola, şöyle konuştu: “Video oyunu oynamanın akıl sağlığını iyileştirip iyileştirmediğini doğrulayamasak da araştırmamızda zararlı olduğu görülmedi. Yani video oyunu oynamanın bazı faydaları olabilir. Özellikle pandemi döneminde video oyunları gençler için önemli bir sosyal platform oldu.”
Çocuklarla yetişkinlerin oturarak geçirdiği zamanı fiziksel ve zihinsel sağlıkları için azaltmamız gerekiyor.
Araştırmada 11 bin 341 ergen bireyin verileri incelendi. Katılımcıların tümü 11 yaşında sosyal medyada, video oyunlarında veya internette geçirdikleri zamanla ilgili bilgiler doldurmuş, 14 yaşında da kötü ruh hali, keyifsizlik ve konsantrasyon eksikliği gibi depresyon belirtilerine ilişkin sorulara cevap vermişti.
Uzmanlar bu sorularla klinik bir tanı yapılmadığına dikkat çekerek bunların depresyon belirtilerini ve şiddetini bir spektrumda ölçtüğüne dikkat çekti. Analizde katılımcıların sosyoekonomik durumu, yaptığı fiziksel aktiviteler ve zorbalığa maruz kalıp kalmadığı gibi depresyonda etkisi olabilecek diğer faktörler de hesaba katıldı.
Bulgular, bir ay boyunca düzenli olarak video oyunu oynayan erkek çocukların, bir kez oynayan veya oynamayan erkek çocuklarına göre üç yıl sonra depresyon belirtisi gösterme ihtimalinin % 24 daha az olduğunu ortaya koydu. Ancak bu fark, fiziksel aktivite seviyesi düşük olan erkek çocuklarında tespit edildi.
