TOP

COVİD-19 HAKKINDAKİ EFSANELER

Tıp bilimi bir yandan covid-19 pandemisinin yayılmasını aşı gibi önemli buluşlarla önlemeye çalışırken, bir yanda da uydurulmuş efsaneleri yenmeye çalışıyor.

Bu efsanelere şöyle bir gözatmak gerekirse;

Efsane: COVID-19 bir laboratuvarda oluşturuldu.

Gerçek: Bilim adamları hala COVID-19’un kökenini araştırıyorlar, ancak birinin bunu laboratuvarda yapmış olma ihtimalinin düşük olduğunu biliyorlar. Diğer koronavirüslerle ilgili araştırmalara dayanarak, virüsün yarasalarda başlayıp insanları enfekte etmek için evrimleştiğini düşünüyorlar.

Efsane: COVID-19 aşıları güvensizdir çünkü ilaç şirketleri onları hızla yarattı.

Gerçek: Küresel bir salgının içinde olduğumuz için, ilaç şirketleri COVID-19 aşılarını hızla yapmak için çok fazla zaman ve para harcadı. Ancak bu güvensiz oldukları anlamına gelmez. ABD’deki tüm aşılar, güvenli olduklarından ve çalışacaklarından emin olmak için sıkı çalışmalardan geçiyor. Aşıları düzenleyen FDA da bunları onaylamalıdır.

Efsane: Aşılar beni COVID-19 ile hasta edecek.

Gerçek: ABD’deki onaylanmış COVID-19 aşılarının veya şu anda geliştirmekte olduğu diğer şirketlerin hiçbirinde COVID-19’a neden olan canlı virüs bulunmuyor. Sonuç olarak: Bir COVID-19 aşısı sizi bu hastalıktan hasta edemez.

Efsane: COVID-19 aşısı olursam hamile kalamayacağım.

Gerçek: Bu efsane sosyal medyada dolaşıyor. COVID-19 aşılarından yapılan antikorların plasentadaki (doğmamış bebek maması ve oksijen veren organ) proteinlere bağlanacağını ve hamileliği durduracağını iddia ediyor. Bilimsel çalışmalar bu fikri desteklemiyor ve COVID-19’u kısırlığa bağlayan hiçbir kanıt yok.

Efsane: Sürü bağışıklığı COVID-19’un yayılmasını yavaşlatacaktır.

Gerçek: Sürü bağışıklığı, bir popülasyonun yeterli sayıda üyesinin bir hastalığa karşı bağışıklık geliştirerek tüm popülasyona yayılmasını durdurmasıdır. Bilim adamları, COVID-19 ile sürü bağışıklığına ulaşmak için,% 70’inin virüsü kapması gerektiğini düşünüyor. Bu, milyonlarca daha fazla vakaya ve ölüme neden olur. Aynı zamanda hastanelere ve ekonomiye daha fazla yük bindirir. Artı, bağışıklık sadece 3-9 ay sürebilir. Uzmanlar virüsü aşılarla ortadan kaldırmayı tercih ediyor.

Efsane: Vitamin ve mineral takviyeleri COVID-19’u iyileştirebilir.

Gerçek: D ve C vitaminleri ve mineral çinko gerçekten de bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir ve virüslere karşı koruma sağlayabilir. Bu, esas olarak bu takviyeleri olmayan insanlar için geçerlidir. Ancak, zaten hastalığınız varsa, bunların COVID-19 için bir tedavi veya tedavi olduğuna dair hiçbir kanıt yok

Ilık Su İçmek

Efsane: Ilık su içmek boğazımdaki COVID-19 virüsünü yıkar.

Gerçek: Su genel sağlığınız için hayati önem taşırken bilim, ılık su içmenin sizi COVID-19’dan koruduğu fikrini desteklemiyor. Yapabileceği tek şey boğazınızı yatıştırmak ve zaten hastaysanız öksürüğü hafifletmektir. Ilık su içmek yerine ellerinizi onunla yıkayın.

Sıcak Banyo

Efsane: Sıcak bir banyo yapmak COVID-19’u durdurabilir.

Gerçek: Bu efsanenin arkasındaki fikir, yüksek sıcaklıkların koronavirüsü öldürebileceğidir. Ancak çok sıcak suda banyo yapmak cildinizi yakabilir. COVID-19’u önlemenin en iyi yolu, ellerinizi sabun ve ılık suyla yıkamaktır. Yıkamak, ellerinizdeki gözünüze, burnunuza ve ağzınıza aktarabileceğiniz virüslerden kurtulur.

Tuzlu Durulama

Efsane: Burnumu salinle yıkamak COVID-19’u durdurabilir.

Gerçek: Burnunuzu salinle yıkamanın sizi COVID-19’a yakalanmaktan koruduğuna dair hiçbir kanıt yok. Bu efsane, soğuk algınlığı tedavisinde burnunuzda salin kullanma tavsiyesinden kaynaklanıyor olabilir, ancak aslında enfeksiyonları durdurmaz.

Efsane: COVID-19 aşıları, virüsün yeni türleri üzerinde işe yaramıyor.

Gerçek: Virüslerin zamanla değişmesi normaldir. Bilim adamları, İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya da dahil olmak üzere dünya çapında çok sayıda COVID-19 türü buldular. Görünüşe göre daha kolay yayılıyorlar, ancak şu anda sizi hasta ettiklerine veya daha fazla ölüme neden olduklarına dair hiçbir kanıt yok. Bilim adamları, COVID-19 aşılarının bu mutasyonlara karşı işe yarayıp yaramadığını hala araştırıyorlar.

Efsane: COVID-19 oldum ve iyileştim, bu yüzden bağışıklığım var.

Gerçek: Bilim adamları benzer virüsler üzerinde çalıştılar ve COVID-19’u birden fazla kez almanın mümkün olduğunu söylüyorlar. Hala ne kadar enfeksiyon kapma olasılığınız olduğu, bunun ne sıklıkla gerçekleştiği ve hastalığa tekrar yakalanma şansı kimin daha yüksek olduğu hakkında daha fazla şey öğreniyorlar. COVID-19’unuz olsa bile, toplum içinde maske takmalı, kalabalıktan uzak durmalı ve ellerinizi yıkamalısınız.

Efsane: Alerjim var, bu yüzden COVID-19 aşısı alamıyorum.

Gerçek: Nadir durumlarda, bazı kişilerde COVID-19 aşılarına karşı ciddi bir alerjik reaksiyon (anafilaksi adı verilir) görülmüştür. Bir mRNA COVID-19 aşısındaki herhangi bir maddeye alerjiniz varsa, aşıları yaptırmayın. Ancak bir hayvanınız, yiyeceğiniz, poleniniz veya başka tür alerjileriniz varsa aşı olabilirsiniz.

Efsane: Küçük aile ve dost toplantıları COVID-19’u yaymaz.

Gerçek: Huzurevleri, hapishaneler ve yakın temas halindeki diğer büyük gruplar yayılmayı tetikliyor, ancak küçük buluşmalar hala bir kaynak. Aşağıdaki kişilerle bir araya geldiğinizde COVID-19 alma şansınızı artırırsınız:

  • Evinizin dışında
  • Sosyal uzaklaşma veya maske takmak değil

Virüslü bazı kişilerin semptom göstermediğini, ancak yine de başkalarına yayabileceğini unutmayın.

Efsane: Negatif bir COVID-19 testi, enfekte olmadığım anlamına gelir.

Gerçek: Negatif test yaparsanız, bu yalnızca örneğiniz toplandığında büyük olasılıkla COVID-19’a sahip olmadığınız anlamına gelir. Daha sonra pozitif test etmek ve hastalanmak hala mümkündür. Araştırmacılar ayrıca bazı testlerin yanlış negatif sonuç gösterdiğini de bulmuşlardır. Negatif test etseniz bile, kendinizi virüsten korumalısınız.