TOP

ŞEKERİN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİ

Ondokuzuncu yüzyılın başına kadar, ortalama insanlar çoğunlukla meyve ve sebzelerden olmak üzere günde yaklaşık 15 gram früktoz tüketirdi. Ama şimdi bu sayı ortalama günde yaklaşık 55 grama çıktı.

Sofra şekeri iki molekülden oluşur: glikoz ve früktoz. Früktoz, balda doğal olarak ve birkaç meyve ve sebzede (kabak, pancar, şeker kamışı ve mısır) küçük miktarlarda bulunur. Tadı glikozdan daha tatlıdır, bu yüzden Yüksek Früktozlu Mısır Şurubu ve bir dizi işlenmiş gıdada kullanılır.

1900’lerin başına kadar, ortalama insanlar çoğunlukla meyve ve sebzelerden olmak üzere günde yaklaşık 15 gram früktoz tüketirdi. Ama şimdi bu sayı fırladı ve bugün, ortalama bir insan günde yaklaşık 55 gram früktoz tüketiyor. Fazla şeker yemenin sağlığımız üzerinde pek çok olumsuz etkisi olabileceğini biliyoruz ancak uzmanlar früktozun glikozdan daha zararlı olabileceğine inanıyor. Çünkü onu bir dizi ciddi sağlık sorunuyla ilişkilendiren daha fazla çalışma var.

Son yapılan araştırmalarda bunu destekliyor. Yakın zamanda, Nature Communications dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, früktozun iltihabı artırabildiğini buldu. Bu da bağışıklık tepkimizi olumsuz etkileyebileceğini anlamına geliyor. Bu olumsuz etkiler sadece iltihaplanma ile de sınırlı değil.

1. İltihap

Früktoz vücudumuzdaki hücrelerin iltihaplanmasına neden olabilir. Bu tür iltihaplanma, hücrelere ve dokulara zarar verebilir ve bu da vücudumuzdaki sistemlere, ( bağışıklık sistemindeki beyaz kan hücreleri gibi) gerektiği gibi çalışmamasına neden olabilir.

2. Olası Bağışıklık Sistemi Hasarı

Bir 2019 araştırması, bağışıklık tepkisi için de kritik olan dendritik hücrelerin, glikoza maruz kaldıklarında değil, fruktoza maruz kaldıklarında da iltihaplandığını buldu. Bununla birlikte, fruktozun bağışıklık sistemimizin bir virüse tepkisini etkileyip etkilemeyeceğini tam olarak belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

3. Obezite

Tüm hücreler glikozu metabolize edebilir, ancak sadece karaciğer früktozu yüksek miktarlarda parçalayabilir. Çok fazla früktoz yediğinizde, karaciğer onu yağa çevirir, bu da kilo alımına ve obeziteye yol açabilir.

Früktoz ve inflamasyonu birbirine bağlayan yeni bir çalışma, kronik düşük dereceli inflamasyon da obezite ile ilişkili olduğundan früktoz ve obezite arasındaki bağlantıyı açıklayabilir.

4. Tip 2 Diyabet

Çok miktarda früktoz tüketildiğinde, tip 2 diyabet riskinizi de artırıyor olabilirsiniz. Birçok araştırma, früktozla tatlandırılmış içeceklerin (kola gibi) içilmesinin, tip 2 diyabet gelişimi için bir risk faktörü olan insülin duyarlılığınızı azaltabileceğini göstermişti. Tip 2 diyabet riskinin artmasının früktozun kendisinden veya artan kalori alımından kaynaklandığını kesin olarak göstermek için yeterli araştırma yok, ancak her iki durumda da içtiğiniz şekerli içecek miktarını yönetmek, tip 2 diyabet geliştirme riskinizi azaltacaktır.

Dahası, bazı hayvan çalışmaları, früktozun insülin sinyalini bozabileceğini, hatta insülin direncine neden olabileceğini buluyor. Ancak bu bulguları doğrulamak için daha fazla araştırma ve insan çalışmasına ihtiyaç var.

5. Alkolsüz Yağlı Karaciğer Hastalığı

Alkolsüz Yağlı Karaciğer Hastalığı (AYKH), obezite ve tip 2 diyabetteki artışla ilişkili nispeten yeni bir durumdur. Yağlı karaciğer, karaciğeriniz çok fazla yağ ürettiğinde veya yağı yeterince verimli bir şekilde parçalamadığında oluşur. Buna karşılık, AYKH, karaciğer kanseri ve hatta karaciğer yetmezliği gibi daha ciddi durumlara yol açabilir.

2018’de yayınlanan bir araştırmaya göre, kanıtlar, AYKH ‘nin früktoz tüketimiyle bağlantılı olduğunu ve bu da karaciğer parçalanmaya başladığında, karaciğerde yağ birikmesine neden olduğunu gösteriyor. Bu bağlantıyı doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmasına rağmen, çalışmanın yazarları früktoz alımını azaltmanın karaciğerde yağ birikmesini önlemede “önemli bir fayda sağlayabileceğini” yazdı.